Savaş alanındaki her şeyi dijital olarak bağlamaya yönelik çabalarının üstesinden gelmek için büyük bir zorluk var: verileri paylaşmak için farklı araç ve silah sistemlerini kendi aralarında veri paylaşımı yapmak için uygun hale getirmek.
Defence One Outlook 2020 konferansında Orgeneral David Kumashiro: “Savaş alanında çeşitli ve farklı sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlamak için makine-makine arayüzlerine sahip değiliz.” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda, Lockheed Martin yetkilileri bu bağlantıları farklı sistemler arasında yapmak için çalıştıklarını söylediler. C4ISR sistemlerinin başkan yardımcısı J.D. Hammond, “2050'de nasıl bir savaş ortamı olacak? ” sorusu ile bu işe başladıklarını ve daha sonra bunu çalıştıklarını ifade etti.
2013 yılında şirket, F-22 ve F-35 savaş uçaklarını birbirine bağlamak için Missouri adlı bir proje başlattı. ABD Hava Kuvvetleri, gelecek ay benzer bir bağlantıyı test edeceklerini açıkladı. Hava Kuvvetleri, yazılım tabanlı radyoyu (SDR) kullanan yeni güvenli telsiz bağlantıları ve Valkyrie ihaları gibi varlıklar dahil olmak üzere daha eksiksiz bağlantılar kurmayı planlıyor.
Şirket 2015'te veri bağınının kapsamını; yüksek irtifada uçan U-2 casus uçağı, F-16 gibi dördüncü nesil savaş uçakları ve uydularla genişleten Project Iguana'yı başlattı. 2018'de, DARPA’nın SoSITE programı kapsamında başka uçakları ve yer istasyonlarını da ekleyerek deneyler yaptılar. Nisan 2018'de RIOT deneyleri ile kara araçlarını savaş uçaklarına bağladılar.
Gelecek yıl için planlanan dört test projesi var: Mayhem: uydu bağlantılarını kullanımı; Edison: Donanma için veri bağlantıları; Brennan: uçak ve kara kuvvetleri birimleri arasındaki veri bağlantısı ve CASTL Projesi: uydular ile bir uzay taktik katmanı.
Nihayetinde Lockheed tüm bunları “sanallaştırılmış bulut tabanlı bir mimariye” eklemeyi istiyor. Bu mimariyi bir ağacın dalları gibi düşünün. Bir kaç adet gemi ve uçak tek bir ağ oluşturabilir. Bu ağ, daha büyük JEDI bulutuna bağlanacak olan daha büyük bir ağa bağlanabilecektir.
Lockheed'ın istihbarat gözetleme-keşif ve insansız anten başkan yardımcısı John Clark, “Uçağın üzerinde, bir gemide veya konuşlandırılmış herhangi bir savaş aracında sanal özel bulut tabanlı mimari oluşturabilirsiniz,” dedi.
Bağlantılı uçakların ve bu deneylerdeki gemiler, her platformun verisini daha büyük kablosuz ağada kullanılabilecek ortak bir protokole dönüştüren EMC2 olarak adlandırılan bir Enterprise Mission Computer 2.0'a taşıyacak.
Lockheed yetkilileri, tüm bu parçaları bir araya getirmenin savaş için yeni bir işletim sistemi oluşturacağını umuyor. Gazetecilere, konsepti açıklamak için yeni bir deneysel savaş yönetimi ekranı gösterdiler.
Sistem, operatöre yıkıcı patlamalardan bazı düşman sistemlerinin sessizce devre dışı bırakılmasına kadar bir dizi yetenek ve kaabiliyet sunmaktadır. Uçaklar ve ihalar dahil, mevcut varlıkların bir listesi, hedeflerin haritası ve hedeflere etki etmenin en iyi yolu için öneriler de sıralanmakta. Koşullar değiştikçe örneğin yakıt azalıyorsa, cephane tükeniyorsa, hedefler yok ediliyorsa ve yeni düşman kuvvetleri geliyorsa vb. sistem yeni bir planın gerekli olduğu konusunda uyarılar gönderebiliyor ya da planı pilotlar ve iha operatörleri için yeni talimatlarla otomatik olarak güncelleyebiliyor. Hepsi operatörün ya da yöneticinin hangi seviyede otomasyon istediğine bağlı.
Bu vizyon, günümüzde görev belirlemenin işleyiş biçiminden çok farklıdır. Hava Kuvvetleri'nin baş görev planlamacısı ve mimarlarından Preston Dunlap, “Şu anda komutanlarımız belirli işleri yapmak için kimleri atayabilecekleri konusunda çok sınırlı seçeneğe sahipler. Çoğunlukla, belirli bir bilgisayarın önünde belirli bir yerin önünde oldukları için birini o işe atamak zorundasınız” dedi.
Tabii ki, platformlar arasında gerçek zamanlı veri paylaşımı, başarılı bir denemeden sonra bile, basit veya anlaşılır bir ilişki değildir. Lockheed’in Autonomic Logistics Information System veya ALIS’inin F-35’le yıllarca süren problemleri, operatörler ve sadece aynı platformlar arasında bile veri paylaşmanın ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Çok çekişmeli bir hava sahasında, savaşın ortasında ve çoklu platformlar arasında veri paylaşmanın zorlukları çok daha büyük.
Ancak komutanlar denemeleri gerektiğini söylüyor: "ABD kuvvetlerinin bu birleştirilmiş etki alanlı komuta kontrol sistemine sahip olma gereksinimi var”.
Kaynakça:
https://www.defenseone.com/technology/2019/11/how-lockheed-martin-trying-link-everything-battlefield/161355/?oref=DefenseOneTCO
Defence One Outlook 2020 konferansında Orgeneral David Kumashiro: “Savaş alanında çeşitli ve farklı sistemlerin birlikte çalışabilirliğini sağlamak için makine-makine arayüzlerine sahip değiliz.” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda, Lockheed Martin yetkilileri bu bağlantıları farklı sistemler arasında yapmak için çalıştıklarını söylediler. C4ISR sistemlerinin başkan yardımcısı J.D. Hammond, “2050'de nasıl bir savaş ortamı olacak? ” sorusu ile bu işe başladıklarını ve daha sonra bunu çalıştıklarını ifade etti.
2013 yılında şirket, F-22 ve F-35 savaş uçaklarını birbirine bağlamak için Missouri adlı bir proje başlattı. ABD Hava Kuvvetleri, gelecek ay benzer bir bağlantıyı test edeceklerini açıkladı. Hava Kuvvetleri, yazılım tabanlı radyoyu (SDR) kullanan yeni güvenli telsiz bağlantıları ve Valkyrie ihaları gibi varlıklar dahil olmak üzere daha eksiksiz bağlantılar kurmayı planlıyor.
Şirket 2015'te veri bağınının kapsamını; yüksek irtifada uçan U-2 casus uçağı, F-16 gibi dördüncü nesil savaş uçakları ve uydularla genişleten Project Iguana'yı başlattı. 2018'de, DARPA’nın SoSITE programı kapsamında başka uçakları ve yer istasyonlarını da ekleyerek deneyler yaptılar. Nisan 2018'de RIOT deneyleri ile kara araçlarını savaş uçaklarına bağladılar.
Gelecek yıl için planlanan dört test projesi var: Mayhem: uydu bağlantılarını kullanımı; Edison: Donanma için veri bağlantıları; Brennan: uçak ve kara kuvvetleri birimleri arasındaki veri bağlantısı ve CASTL Projesi: uydular ile bir uzay taktik katmanı.
Nihayetinde Lockheed tüm bunları “sanallaştırılmış bulut tabanlı bir mimariye” eklemeyi istiyor. Bu mimariyi bir ağacın dalları gibi düşünün. Bir kaç adet gemi ve uçak tek bir ağ oluşturabilir. Bu ağ, daha büyük JEDI bulutuna bağlanacak olan daha büyük bir ağa bağlanabilecektir.
Lockheed'ın istihbarat gözetleme-keşif ve insansız anten başkan yardımcısı John Clark, “Uçağın üzerinde, bir gemide veya konuşlandırılmış herhangi bir savaş aracında sanal özel bulut tabanlı mimari oluşturabilirsiniz,” dedi.
Bağlantılı uçakların ve bu deneylerdeki gemiler, her platformun verisini daha büyük kablosuz ağada kullanılabilecek ortak bir protokole dönüştüren EMC2 olarak adlandırılan bir Enterprise Mission Computer 2.0'a taşıyacak.
Lockheed yetkilileri, tüm bu parçaları bir araya getirmenin savaş için yeni bir işletim sistemi oluşturacağını umuyor. Gazetecilere, konsepti açıklamak için yeni bir deneysel savaş yönetimi ekranı gösterdiler.
Sistem, operatöre yıkıcı patlamalardan bazı düşman sistemlerinin sessizce devre dışı bırakılmasına kadar bir dizi yetenek ve kaabiliyet sunmaktadır. Uçaklar ve ihalar dahil, mevcut varlıkların bir listesi, hedeflerin haritası ve hedeflere etki etmenin en iyi yolu için öneriler de sıralanmakta. Koşullar değiştikçe örneğin yakıt azalıyorsa, cephane tükeniyorsa, hedefler yok ediliyorsa ve yeni düşman kuvvetleri geliyorsa vb. sistem yeni bir planın gerekli olduğu konusunda uyarılar gönderebiliyor ya da planı pilotlar ve iha operatörleri için yeni talimatlarla otomatik olarak güncelleyebiliyor. Hepsi operatörün ya da yöneticinin hangi seviyede otomasyon istediğine bağlı.
Bu vizyon, günümüzde görev belirlemenin işleyiş biçiminden çok farklıdır. Hava Kuvvetleri'nin baş görev planlamacısı ve mimarlarından Preston Dunlap, “Şu anda komutanlarımız belirli işleri yapmak için kimleri atayabilecekleri konusunda çok sınırlı seçeneğe sahipler. Çoğunlukla, belirli bir bilgisayarın önünde belirli bir yerin önünde oldukları için birini o işe atamak zorundasınız” dedi.
Tabii ki, platformlar arasında gerçek zamanlı veri paylaşımı, başarılı bir denemeden sonra bile, basit veya anlaşılır bir ilişki değildir. Lockheed’in Autonomic Logistics Information System veya ALIS’inin F-35’le yıllarca süren problemleri, operatörler ve sadece aynı platformlar arasında bile veri paylaşmanın ne kadar zor olduğunu gösteriyor. Çok çekişmeli bir hava sahasında, savaşın ortasında ve çoklu platformlar arasında veri paylaşmanın zorlukları çok daha büyük.
Ancak komutanlar denemeleri gerektiğini söylüyor: "ABD kuvvetlerinin bu birleştirilmiş etki alanlı komuta kontrol sistemine sahip olma gereksinimi var”.
Kaynakça:
https://www.defenseone.com/technology/2019/11/how-lockheed-martin-trying-link-everything-battlefield/161355/?oref=DefenseOneTCO
Yorumlar
Yorum Gönder
Lütfen hakaret, küfür ve incitici sözler kullanmayın.