Bilim ve Teknik'te Liyakatın Önemini Anlamak: Chernobyl

HBO'nun mini TV serisi Chernobyl'i izleyeniniz vardır. Dizi büyük oranda gerçek olaylara dayanarak kurgulanmış ve çekimler Chernobyl Nükleer Santrali'nin ikiz kardeşi İglanilan'da (Litvanya) yapılmıştır. Dizi bilim ve teknikte liyakat ve ehliyetin önemini anlamak için bize eşsiz dersler veriyor.

Liyakat ve Ehliyet Nedir?
TDK'ya göre liyakat bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu olarak tanımlanıyor. Ayrıca layık olma, uygunluk, lâyık olmaya sebep teşkil eden yetenek, yeterlilik, kifâyet anlamına da geliyor. Ehliyet ise bir işi yapabilme gücünü sağlayan ustalık, beceriklilik, kābiliyet ve kifâyet ve yeterlilik olarak tanımlanmış. Bu sözcüklerin anlamlarına baktığımız zaman anlıyoruz ki liyakat ve ehliyeti sahibi olmayan bir insan başına geçtiği işi hakkıyla yapamaz ve o iş eğer hayati bir işse o kişinin hakkını vermediği iş sebebi ile binlerce insan ölebilir ya da yaralanabilir.


Chernobyl'de Ne Oldu?
26 Nisan 1986’da, eski Sovyet ülkelerinden Ukrayna’nın Çernobil kentindeki nükleer enerji santralinin 4 numaralı ünitesinde büyük bir kaza meydana geldi.

İşletim ekibi, olası bir enerji kaybı esnasında türbinlerin acil durum dizel jeneratörü devreye girene kadar soğutucu pompaların faaliyetini devam ettirmek için yeterli enerji üretimini sağlayıp sağlayamayacağını test etmeyi planlıyorlardı.

Reaktör gücünü engellememek adına güvenlik sistemleri kasten devre dışı bırakılmıştı. Reaktör gücü, deneyi gerçekleştirmek için kapasitesinin %25 altına düşürülmüştü. Bu prosedür planlanana göre gitmeyince reaktör gücü seviyesi %1’in altına düştü. Bu yüzden enerjinin yavaş yavaş kesilmesi gerekti. Fakat deney başladıktan 30 saniye sonra beklenmeyen bir enerji dalgasıyla karşılaşıldı. Reaktörün (zincirleme reaksiyonu durdurması gereken) acil durum sistemi çalışmadı.

Reaktörün yakıt maddesinde ani bir ısı yükselmesi oldu ve çok büyük bir patlama meydana geldi. Reaktörü örten 1000 tonluk kapak havaya uçtu. Isının 2000°C’nin üstüne çıkmasıyla yakıt çubukları eridi. O sırada reaktörü örten grafit alev aldı ve dokuz gün boyunca yanmaya devam ederek çok büyük miktarda radyasyonun çevreye salınmasına yol açtı. Kazada, Ağustos 1945’te Japonya’nın Hiroşima şehrine kasten atılan nükleer bombadan daha fazla radyasyon salındı [1].

Chernobyl Faciası Neden Oldu?
Facia tecrübesi oldukça az bir ekibin ve ekip liderinin sisteme tam olarak hakim olmadan sistemi test durumuna sokması sebebi ile oldu. Ekipte yeni mezun ve tecrübesiz teknik ekibe verilen sorumluluklar onların tecrübelerinin kat kat üstünde idi. Ayrıca ekip lideri tecrübe sahibi ekip elemanlarının sözlerini de umursamamıştı.

Facia Neden Büyüdü?
Dizinin akılda kalan sahnelerinden birinde nükleer fizikçi Ulana Chomyuk, ki bu karakter aslında gerçek olaylarda yok, 100'lerce kilometre öteden radyasyon tespiti yapar ve bunu kendi üstü olan Enstitü müdürüne iletir. Ancak müdür bunu umursamaz ve müdürün aslında Komünist Parti mensubu asıl mesleği ayakkabı üretimi olan biri olduğunu öğreniriz. Düşünün, Belarus'taki Nükleer Enstitü Müdürü'nün asıl mesleği ayakkabı üretimi!


Faciaya müdahale onlarca ihmal zinciri sebebi ile geciktirilir. Olay SSCB politbürosu tarafından ört bas edilmeye çalışılır. Ancak Batı Avrupa ülkelerindeki nükleer araştırma enstitüleri de radyasyon seviyesini ve radyasyon kaynağını belirleyerek Sovyet'lerin ört bas girişimini akim bırakırlar.

Sonuç
Bildiğiniz üzere ülkemizde de nükleer santral yapılması planlanıyor. Mersin Akkuyu'da inşaa edilen santral Rusya tarafından yapılıyor. Mühendislerimiz Rusya tarafından yıllardır eğitiliyor.

Chernobyl tüm dünyada nükleer santral güvenliği konusunda sektöre, karar alıcılara ve teknik kadrolara önemli dersler çıkarmak için fırsat tanısa da aradan geçen 34 yıl sonunda nükleer teknoloji dünyada halen tartışılıyor. Çünkü, Japonya'da gerçekleşen Fukushima (2011) felaketi de Chernobyl'in unutturduğu korkunç tabloyu bir kez daha gün yüzüne çıkardı.


Japonya gibi bilim ve teknik üretiminde ve uygulamasında dünyada ilk beşte olan bir ülkede bile, ki Fukushima felaketinin ana kaynağı tsunamidir, böyle bir felaket oluyorsa bilim ve teknik üretiminde ve uygulamasında tüketici bir ülke olan Türkiye'de nükleer santral kurulumu ve işletimi oldukça iyi bir plan ve program gözetiminde yapılmalıdır.

Ülkemizde liyakat ve ehliyet konusundaki sıkıntılar malum iken nükleer santral kurulumu ve işletmesi gibi oldukça tehlikeli ve üst seviye bir teknoloji için ciddi bir zihniyet değişimine ihtiyaç vardır. Karar alıcılar, mühendislik firmaları ve işletmeciler ülkemizi nükleer enerji çağına sokarken Chernobyl ve Fukushima'dan gerekli dersleri çıkarmak zorundadır.

Son olarak, Chernobyl'de canla başla çalışan ve hayatını veya sağlığını kaybeden itfaiyeci, madenci ve diğer emekçi insanlara tekrar baş sağlığı diliyor ve insanlığın böyle bir felaketi tekrar yaşamamak için gerekli önlemleri alacak kadar akıllı olduğuna inanmak istiyorum.

Kaynakça
[1] https://www.greenpeace.org/turkey/blog/cernobilde-ne-oldu/

Yorumlar