Covid-19 Ulus Devletlerin Sonunu Getirecek Bir Komplo Olabilir Mi?

Geçen yıl 31 Aralık'ta Çin, Hubei eyaletindeki 11 milyon nüfuslu bir liman kenti olan Wuhan'daki çeşitli olağandışı zatürree vakalarına karşı Dünya Sağlık Örgütü'nü (DSÖ) uyardı. Virüsün tipi bilinmiyordu. 5 Ocak'ta Çinli yetkililer, bunun 2002-2003'te Çin'de ortaya çıkan ve dünya çapında 770'den fazla insanı öldüren bir hastalık olan şiddetli akut solunum sendromu (SARS) virüsünün tekrarlaması olasılığını reddetti. DSÖ'ya göre, 7 Ocak'ta yetkililer yeni bir virüs tespit ettiklerini açıkladı. Yeni virüs 2019-nCoV olarak adlandırıldı ve SARS ve soğuk algınlığı içeren koronavirüs ailesine ait olarak tanımlandı.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51902920

Buraya kadar olan hikayeyi süreci yakından takip edenler biliyor. Ancak asıl hikaye bundan bir müddet sonra başlıyor. Çin'den ardı ardına gelen ölüm haberleri, 15 günde inşaa edilen hastane videoları, evlerinin kapıları zincirle kapatılmış insanlar ve ölüm sessizliği dünyada yepyeni bir çağın başlangıcını işaret ediyordu sanki. Ölüm sayıları ve vaka sayıları arttıkça dünya devletlerinin bir kısmı Çin'e karşı izolasyon politikasına başladı. Ülkemiz önce Hubei eyaleti uçışlarını sonra da Çin uçuşlarını durdurdu. Ancak iş işten geçmişti. Çin, virüsü Avrupa, Amerika kıtasına ve diğer ülkere yaymıştı. Yalnız Çin'e olan uçuşları durdurmanın yetmediği bir süre sonra ortaya çıktı.

Buraya kadar anlatılan tam olarak bir biyolojik saldırı ya hastalık yayılmasını anlatan filmlerin başlangıç senaryosuna benziyor değil mi? Kesinlikle! Holywood filmleri ile bize öğretilen ve bilinç altımıza işlenen senaryo adım adım uygulanıyor. Bu senaryonun gerçek olup olmadığı muamma.  Şüpheci olmakta fayda var. Sağlığımız ile tehdit ediliyor ve özgürlüğümüz alınıyor.

Küresel ekonomik sistemin yıllardır süren bir dengesi var. Gelişmiş ülkelerin şirketleri üretimlerini deniz aşırı ülkelere taşıdı ve bundan büyük kar sağladılar. Bu kar ve faydanın bir kısmı da gelişmemiş ülkeye kaldı. Yapay zeka ve otomasyonun gelişmesiyle birlikte küresel ekonomik sistemin büyük bir değişime gebe olduğu uzmanlar tarafından dillendiriliyor [1] [2].

Kaynak: https://www.weforum.org/agenda/2018/09/artificial-intelligence-shaking-up-job-market/

Yapay zeka, otomasyon ve endüstri 4.0 ile gelen değişim oldukça sancılı olacak. Milyonlarca mavi ve beyaz yakalı işini kaybedecek. Mühendis, doktor, eczacı, muhasebeci ve yazamayacağımız kadar çok meslek ya ortadan kalkacak ya da daha az iş gücü ile büyük verimlilikler sağlanacak. Böyle bir değişim toplumlar için yıkıcı sonuçlara yol açacak. Sermaye ve üretim araçlarını elinde tutan zenginler ve küresel güç odakları milyonlarca işsiz insanın gazabından kurtulmak ve sistemin devamını sağlamak için ek tedbirler almak zorunda kalacak [3]. Bu tedbirler arasında Bill Gates ve diğer şirket sahipleri tarafından dillendirilen vatandaşlık maaşı [4], işsiz insanları oyalamak için sanal dünyalar [5] ve hatta uyuşturucu bile var [6].

Sistem değişimine insanları ikna etmek ve olası yıkıcı sonuçlardan kaçınmak için insanlara havuç ya da sopa yöntemini uygulamak gerekiyor. Duruma göre ikisini birden sunmak da olası. Buradaki havuç vatandaşlık maaşı, dijital dünya ve uyuşturucu iken sopa da savaşlar, terör ve hastalıklar olacak. Bir hastalık ya da ölüm sebebi bulaşıcı değilse genelde insanlar umursamaz. Örneğin DSÖ 2016 rakamlarına göre [7], ölüm sayılarına göre sıralama yaptığımızda ilk 10 hastalık şu şekilde sıralanıyor: kalp hastalıkları, kalp krizi, damar hastalıkları, solunum yolu hastalıkları, alzheimer, şeker hastalığı, trafik kazaları, ishal ve tüberküloz. Dikkat ederseniz virüs temelli hastalıklar ilk 10'da bile değil!

Kaynak: https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/the-top-10-causes-of-death

Peki nasıl oldu da ilk ona bile giremeyen virüs temelli hastalıklar bir anda tüm dünyada gündem oldu? Bunun sebebi internet ve kitle iletişim araçları ile uygulanan algı yönetimi. Dünya'da bilhassa 2. Dünya savaşından sonra başlayan süreçte kitleleri topluca yönlendirmek için yüzlerce deney ve binlerce çalışma yapıldı. Hem Rusya hem ABD bu alana milyarlarca dolar yatırım yaptı. Soğuk savaş sırasında ve sonrasında büyük devletler bu gücü; kitleleri etkilemek, başka ülkelerde kaos çıkarmak ya da o ülke vatandaşlarını kendi taraflarına çekmek için kullandı [8].

Çin'den gelen görüntüler totaliter bir devletten beklenen görüntülerdi. Zorla alıkoyma, hapsetme ve şiddet uygulama. İşin ilginci bu şiddeti videoya alan ve servis eden Çin polisiydi. Çin, durumun ciddiyetini! bize anlatmak için özel bir çaba sarf ediyor gibiydi. Çin yönetimi kendi devletini karalamak pahasına ne kadar sıkı önlemler aldığını, kafesinden kaçmak isteyen bir canavarı dizginlemek için kendini feda ettiğini dünyaya göstermek ister gibiydi. Sonra, sokağa çıkanların drone ile yüz ve sıcaklık taramasından geçirildiğini ve kurallara uymayanlara sesli ve görüntülü uyarılar yapıldığını, iş yerlerinin bir kısmının tam otomasyon ile hizmet verdiğini servis ettiler bize. Bunlar kaostan sonra düzenin habercisi gibiydi. Son olarak da Wuhan'dan gelen video pastanın üzerindeki çilek gibiydi. Çin büyük zorlukları aşmış ve canavarı yenmişti: Hemşireler ve doktorlar son hastayı taburcu ettikten sonra maskelerini açıp dünyaya özgürlüğün ancak sıkı tedbirler ve baskıcı bir yöntemle mümkün olduğunu adeta ilan ediyorlardı.

Burada ayrıca, Birleşik Krallığın salgına karşı aldığı ya da almadığı önlemleri belirtmekte fayda var. Başbakan Boris Johnson diyor ki: riskli olanlar evden çıkmasın, markete sadece zorunlu oldukça gitsin, hastalık varsa evden çıkmayın ve sorumlu davranın [9]. İngiltere'nin bildiği ve diğer devletlerin bilmediği ne var acaba? İnsanın aklına yine komplo teorileri geliyor. Benzer bir tepkiyi Almanya da verdi. Eninde sonunda bu virüsün durdurulamayacağını biliyorlar. Yavaşlatmak için alınan aşırı önlemlerin ekonomilerini kırılgan hale getirip küreselcilere meze olabileceklerini ihtimalini değerlendiriyorlar belki de. Bilemiyoruz. İngiltere ve Almanya adeta oyunu gördüm diye küreselcilere mesaj veriyor. İngiltere ve Almanya'nın yaptıklarının sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.

Güncelleme: İngiltere diğer ülkelerdeki vaka sayısının artmasından sonra okulları, barları ve lokantaları kapatmaya karar verdi. Çin'deki gibi hayatı tamamen durdurmaya yönelik önlem şimdilik yok. Ancak, eğer bu tip önlemler alınırsa bu virüsü yayan şeytani akıl bunu başarmış olacak. Demokrasi yeri totaliter yönetimler, ekonomik çöküntünün arkasından gelecek post-virüs çağında neo-sosyalizm mi önerilecek göreceğiz. Bir avuç azınlığın dünyayı korku ve kaos ile esir almasına götürecek yolun taşları döşenmiyor diye umut ediyoruz.

Bütün bu yaşananlar ve yaşanacaklar adeta bir film senaryosunun parçası gibi. Ya da bu hastalık dolayısı ile alınan önlemler ve yaşananlar filmin ön gösterimi sanki. Gelecekte toplumu yaygın medya ağı ve internet ile nasıl manipüle edeceklerini öğreniyorlar. Dijital dünya diktatörlüğüne adım adım gidiyoruz. Bu olayları planlayanlar, korku ve kaos yaydıktan sonra bize düzen vaat edecekler. O düzen ise kölelik düzeni olacaktır.

Kaynak: https://www.telegraph.co.uk/news/2020/01/27/foreign-office-preparing-extract-british-nationals-wuhan-amid/

Bu virüsten kaynaklı hastalık Dünya'da sistem değişikliği için güzel bir bahane olabilir. Devletlerin ve vatandaşların özgürlük ve güvenlik arasında seçim yapması isteniyor. Korku ile hepimizi terbiye etmeye çalışıyorlar. Korkunun ecele faydası yoktur. Tedbir alın ama korkmayın.

Sosyal medyaya baktığımızda virüsten kaynaklı hastalık korkusu tüm dünyayı esir aldı. Bazı ülkeler bu konuda daha mutedil davranırken bazıları daha sert tedbirler alıyor. Ülkemizde alınan tedbirler yeterli iken daha fazla tedbir alınmasını isteyenler neyi amaçlıyor? Ekonomi battıktan sonra milli egemenlik biter!

Krizi çıkaran bunun yanında çözümü de sunacaktır. Bu krizin küresel bir kriz olduğunu, ulus devletlerin bununla baş edemediğini ve bu krizle başa çıkmak için küresel bir sisteme ihtiyaç olduğunu söyleyecekler. Tüm dünyadaki insanların hastalık durumlarını, yaşlarını, eğilimlerini ve fikirlerini bir veri tabanında toplayıp önlemi de global seviyede ele alalım deme ihtimalleri oldukça yüksek. Bu algı oyunu sonunda elde etmek istedikleri çok daha fazla güç ve kontrol. Bu kontrolü küreselcilere vermemek lazım. Çin'de on yıldır denemesi yapılan ve inşa edilen dijital diktatörlük tüm dünyaya ihraç edilmek isteniyor.

Bu şeytani planı ve düzeni yıkmak bilinçli insanların elinde. Bu yazıyı ve bunun gibi yazıları arkadaşlarınızla paylaşırsanız belki bu hastalığın önüne geçeriz. Asıl hastalık ve salgın virüsten kaynaklı hastalık değil. İnsanları köle edecek düzeni kurmak isteyen hasta ruhlu şeytani emelleri olanlar emin olun corona virüsünden daha tehlikeli!

Kaynakça
[1] https://www.weforum.org/agenda/2018/09/artificial-intelligence-shaking-up-job-market/
[2] https://www.weforum.org/agenda/2018/09/what-if-ai-is-coming-for-jobs-faster-than-we-thought
[3] https://blogs.worldbank.org/digital-development/are-we-heading-towards-jobless-future
[4] https://futurism.com/4-bill-gates-thinks-countries-arent-ready-for-basic-income-yet
[5] https://www.theguardian.com/technology/2017/may/08/virtual-reality-religion-robots-sapiens-book
[6] https://blog.oup.com/2013/11/psychotropic-drugs-alduous-huxley-brave-new-world/
[7] https://www.who.int/news-room/fact-sheets/detail/the-top-10-causes-of-death
[8] https://www.theatlantic.com/science/archive/2018/12/project-troy-science-cold-war-psychological-warfare/576847/
[9] https://edition.cnn.com/2020/03/13/uk/uk-coronavirus-response-boris-johnson-intl-gbr/index.html

Yorumlar