Türkiye'nin Mavi Vatan Doktrini ve Egemenlik Mücadelesi


Türkiye gündemini 2018 yılından bu yana yoğun bir şekilde meşgul eden Kıbrıs ve Doğu Akdeniz deniz yetki alanları anlaşmazlığı, doğal gaz rezervleri, mavi vatan doktrini son ayların en sıcak konularıdır. Bu yazıda bu konulara ve bazı önemli askeri ve denizcilik terimlerine yer verilecektir. Enerji tedariği, güvenliği ve taşınmasının bir ulusun hayat damarlarından biri olduğu çağımızda bu konuda kulaktan dolma bilgiler yerine daha sistematik bilgiye sahip olmanın önemi ortadadır. Bu sebeple bu yazıda giriş mahiyetinde önemli konu başlıklarının özetine yer verilecektir. 

AKDENİZ DOĞAL GAZ REZERVLERİ SORUNU
Akdeniz'deki doğalgaz anlaşmazlığı Şubat 2018'de başladı. Anlaşmazlık, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 2003 yılında Kıbrıs-Mısır arasındaki deniz sınırı anlaşmasını reddeden ve Türk hükümetinin bölgede gaz arama niyetini açıklayan sözlerinin ardından geldi.

Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tarafından temsil edilen Türklerin Kıbrıs MEB'i (Bkz. MEB Başlığı) üzerinde "inkar edilemez haklara" sahip olduğunu söyledi. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'yi 2013 anlaşmasına ve Mısır'ın bölgedeki ekonomik çıkarlarına itiraz etmemesi konusunda uyararak tepki gösterdi. Güney Kıbrıs Rum hükümeti yetkilileri, gelecekteki faydaların Kıbrıslı Türkler de dahil olmak üzere tüm Kıbrıslılar için olduğunu, ancak ancak Kıbrıs sorununun kapsamlı bir şekilde çözülmesinden sonra olduğunu vurguladılar.

Hem Güney Kıbrıs Rum hükümeti hem de Mısır Türkiye'nin bölgesel çıkarlarını yok etek için Mısır'daki askeri darbeden bu yana ittifak halindedir. Türkiye Arap Baharı denen emperyalist oyunla bölgeden izole edilmek istenmiştir ve bu oyun büyük oranda başarılı olmuştur. Bölgede güçlü Arap devletleri, Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır Türkiye karşıtı cephede konumlanmış ve Türkiye aleyhine kurulan tüm tezgahların ya oyun kurucusu ya da piyonudurlar.

Kıbrıs çevresinde Türkiye ve Kıbrıs Rum Yönetimi arasındaki ihtilaflı bölgeler aşağıda verilmiştir. İhtilaflı alanlar doğalgaz çıkarılabilecek alanların yarısı kadardır. Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ile de anlaşma yaparak Türkiye deniz yetki alanlarını kısıtlamayı amaçlamış ve dünya kamuoyunda bu konuda kısmen de başarılı olmuştur.

2018 Kasım'da Kıbrıs hükümeti ve ABD şirketi ExxonMobil'in ortaklığı ABD Donanma gemileri eşliğinde hidrokarbon arama çalışmalarına başladı. Türk Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye'nin Kıbrıs sularında kendi başına sondaj faaliyetlerine başlayacağını açıklayarak bu hamleye sözlü olarak karşılık verdi. Halihazırda, Fatih ve Yavuz gemileri ile birlikte Oruç Reis gemisi gaz arama faaliyetlerine devam etmektedir.

Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-48225246

MAVİ VATAN
Mavi Vatan, Türkiye'nin Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz'deki denizci politikasını şekillendiren doktrindir. 2015 sonrasında Türkiye'nin deniz alanlarındaki aktif ve askeri güce dayalı stratejisinin temelini oluşturmuştur. Dış politikada askeri güç kullanımının öne çıkartılması, Türkiye'nin askeri savunmasının sınır ötesi alanlardan başlatılması ve bu stratejiyi uygulamaya yönelik bir savunma  sanayi geliştirilmesi de doktrinde vurgulanmıştır.


'Mavi Vatan' terimi ilk olarak Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan emekli Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ortaya atılmıştır. Haziran 2006 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nda düzenlenen Karadeniz ve Deniz Güvenliği konulu sempozyumda ilk kez yine Tümamiral Cem Gürdeniz tarafından ilk kez kullanılmıştır. Cem Gürdeniz'in emekliliği sonrasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı tarafından geliştirilmiş ve daha spesifik hale dönüştürülmüştür [1].

NAVTEX
Bazen Navtex veya NavTex olarak adlandırılan NAVTEX (NAVigational TEleX), seyir ve meteorolojik uyarıların ve tahminlerin yanı sıra acil deniz güvenlik bilgilerinin (MSI) gemilere gönderilmesi için uluslararası otomatik bir orta frekanslı doğrudan iletişim hizmetidir [2]. NAVTEX, denizde yaklaşık 370 km (200 deniz mili) açıktaki gemilerde bu bilgileri almanın düşük maliyetli, basit ve otomatik bir yolunu sağlamak için geliştirilmiştir.
NAVTEX Yazıcısı
NAVTEX Yazıcısı

Yayınlar tipik olarak Ulusal Hava Kurumu (İtalya) veya Deniz Kuvvetleri veya Sahil Güvenlik (ABD'de olduğu gibi) veya ulusal seyrüsefer otoritesinden (Kanada) iletildiğinden, NAVTEX yayınlarını almakla ilgili herhangi bir kullanıcı ücreti yoktur. Mesajların hava durumu tahminlerini içerdiği durumlarda, gönderim tahminine çok benzeyen kısaltılmış bir format kullanılır.

Uluslarası NAVTEX Haritası

NAVTEX, Uluslararası Denizcilik Örgütü / Uluslararası Hidrografik Örgütü Dünya Çapında Seyrüsefer Uyarı Hizmeti'nin (WWNWS) bir bileşenidir. NAVTEX aynı zamanda Küresel Denizde Tehlike Güvenlik Sisteminin (GMDSS) önemli bir unsurudur. SOLAS Konvansiyonu, 1 Ağustos 1993 tarihinden itibaren belirli sınıf gemilerin NAVTEX taşımasını zorunlu kılmıştır.

Münhasır Ekonomik Bölge (MEB)
Münhasır ekonomik bölge (MEB), (İngilizce: Exclusive economic zone (EEZ)) Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi uyarınca bir devletin deniz kaynaklarının araştırılması ve kullanılmasında su ve rüzgar enerjisi de dahil olmak üzere özel haklara sahip olduğu deniz bölgeleridir. Bu alan devletin denize olan kıyı kenarından, denize doğru karasularında 200 deniz mili dışına kadar uzanır. Bu terim devletin kabul edilen karasularının tamamında ve hatta 200 millik sınırın ötesinde kıta sahanlığı içerecek şekilde kullanılmaktadır [3].

MEB, Karasuları ve Mücavir Bölge

Genel olarak MEB, bir ülkenin karasularının ölçülmeye başladığı esas hatlardan itibaren denize/okyanusa doğru 200 deniz mili (370 km.) kadar uzanır. Bu kuralın istisnası ise, ülkelerin MEB'leri örtüştüğü / birbiri ile çakıştığı zamanlarda, diğer bir deyişle ülkenin karasularının ölçülmeye başladığı esas hatlardan itibaren diğer ülkeye ait deniz sınırına ulaşıncaya kadar 400 deniz mili (740 km) mesafe bulunmadığı durumdadır. Böyle bir durum meydana geldiğinde ise, MEB devletlerin deniz sınırı tasvir edilerek belirlenir. Genellikle bu gibi durumlarda MEB, en yakın devletin varsayılan sınırları ile örtüştüğü alandır.

Dünya'daki MEB'ler Koyu Mavi Renktedir

KİLİT ATMAK
Askeri jargonda radar veya diğer sensörlerle düşman platformuna kilitlenip onu takip etmektir.
Kilitleme, seçilen bir hedefi otomatik olarak takip etmesini sağlayan birçok radar sisteminin bir özelliğidir. 

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, bu terim füze güdüm kavramlarıyla bağlantılı olarak daha yaygın bir şekilde kullanıldı. Birçok modern uçaksavar füzesi, füze arayıcısının fırlatma platformunun ana radarının yansımalarını dinlediği bir tür yarı aktif radar güdümlü radar kullanır. Sürekli sinyal sağlamak için, radar hedefe kilitlenir ve füzenin uçuşu boyunca onu takip eder. Gemiler ve karadan havaya füzeler genellikle bu amaç için özel bir aydınlatıcı radara sahiptir.


Daha eski radar sistemlerinde, 1980'ler boyunca, kilitlenme normalde radar sinyal karakteristiklerindeki bir değişiklikle, genellikle darbe tekrarlama frekansını (PRF) artırarak destekleniyordu. Bu durum, bu değişikliği fark edecek ve operatöre uyarı verecek radar uyarı alıcılarının kullanılmasına yol açtı.

Modern radar sistemleri, geleneksel anlamda bir kilitleme sistemine sahip değildir; izleme, radar sinyallerinin bilgisayar belleğinde depolanması ve hangi sinyallerin tek hedefe karşılık geldiğini belirlemek için algoritmalar kullanılarak taramadan taramaya karşılaştırılarak sağlanır. Bu sistemler, hedefleri takip ederken sinyallerini değiştirmezler ve bu nedenle kilitli olduklarını göstermezler [4].

TÜRKİYE LİBYA MEB ANLAŞMASI
Yunanistan, Türkiye’yi Akdeniz'de yaklaşık 41 bin kilometrekare bir alana hapsetmeyi planlıyordu. Libya ile yapılan anlaşmayla, münhasır ekonomik bölge sınırları çizildi. Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) Akdeniz’de 41 bin metrekareye hapsetme planları, Libya’da Birleşmiş Milletler tarafından tanınan meşru Ulusal Mutabakat Hükümeti’yle (UMH) yapılan anlaşmalarla bertaraf edildi.


Türkiye, denizden komşusu Libya ile 27 Kasım 2019’ da "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ile "Deniz Yetki Alanlarının sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" imzaladı. Bu adım, Yunanistan ve GKRY’nin planlarını bozdu. Mutabakatlarda, Doğu Akdeniz'de iki ülkenin de uluslararası hukuktan doğan haklarının altı çizildi, deniz yetki alanlarının da uluslararası hukuk çerçevesinde belirlendiği belirtildi [5].


İSRAİL'İN DOĞAL GAZ REZERVLERİ
Doğu Akdeniz'de gaz arama faaliyetlerine İsrail Leviathan gaz sahası ile başladı. Akdeniz'de, İsrail kıyılarının açıklarında, Tamar gaz sahasının 47 kilometre güney-batısında bulunan büyük bir doğal gaz sahasıdır. Gaz sahası, Hayfa'nın yaklaşık 130 kilometre batısında, son on yılda dünyanın en büyük açık deniz gaz buluntularından birinde zengin bir hidrokarbon bölgesi olan Levantine havzasında 1.500 metre derinliğindeki sularda yer almaktadır. Yakındaki Tamar gaz sahası ile birlikte Leviathan sahası, İsrail için Ortadoğu'da bir dereceye kadar enerji bağımsızlığı elde etme fırsatı olarak görülüyor. 2017 itibariyle, tahminlere göre bile Leviathan, İsrail'in iç ihtiyaçlarını 40 yıl boyunca karşılamaya yetecek kadar gaza sahip. Saha, Aralık 2019 tarihinde ticari gaz üretimine başlamıştır [6]. 

Doğu Akdeniz Gaz Rezervleri

Anahtar Kelimeler: mavi vatan nedir, doğu akdenizde neler oluyor, doğu akdenizde israil etkisi, israil türkiye ilişkileri ne durumda, türkiye yunanistanı yener mi, türkiye yunanistan çatışmasının tarihçesi, türkiye doğu akdenizde ne yapmaya çalışıyor, türkiye, türkiye asimetrik tehditleri nasıl bertaraf ediyor, türkiye libya meb anlaşması detayları, israil doğalgaz rezervleri, türkiyenin doğu akdenizde kaç gemisi var, türkiyenin deniz gücü, türkiyenin savunma gücü nedir

KAYNAKÇA

[2] https://en.wikipedia.org/wiki/NAVTEX

Yorumlar