15 Temmuz Darbe Girişiminin Öncesi ve Sonrası

15 Temmuz 2016 gece saat 21:00 sularında Türk Halkı yıllardır unuttuğu ve olmasını ihtimal dahilinde kabul etmediği bir durum ile karşılaştı: 36 yıl sonra darbe yapılıyordu. 1 saat geçmeden Ankara’da savaş uçakları alçak uçuşa başladı. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı ve TRT Genel Müdürlüğü bir grup askerce ele geçirildi. Aynı saatlerde İstanbul’da Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri bir grup asker tarafından geçişe kapatıldı.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Bayramı

Darbe ihtimali ile ilgili gazeteler bir kaç aydır yayın yapsa da FETÖ ile mücadelede devletin aldığı tedbirlerin yeterli olduğu düşünülüyordu [1]. Emniyet, istihabarat ve yargıdaki yapılanmalar adım adım çözülüyor ve örgüt çökertiliyordu. Darbe ihtimali halk ve devlet nezdinde düşük bir ihtimal olarak değerlendiriliyordu. Ancak 15 Temmuz gecesi milletin tankı, tüfeği ve uçağı millete karşı kullanılınca köşeye sıkışan kedi misalı FETÖ'nun hala canlı olduğu anlaşıldı.

Örgüt ile Devlet nezdinde değişik operasyonlar vasıtası ile mücadele edilirken 2016 Ağustos Yüksek Askeri Şura'da da FETÖ ile iltisaklı olduğu düşünülen personenelin tasfiye edileceği beklentisi kulislerde konuşuluyordu. Ancak Ağustos ayı gelmeden darbe planı yürürlüğe konuldu. 15 Temmuz gecesi ile ilgili detaylar Savunma ve Strateji Uzmanı Mete Yarar'ın "Darbe'nin Kayıp Saatleri" kitabından öğrenilebilir [3].

Bu yazıda 15 Temmuz'a giden sürecin öncesi ve sonrası ele alınacak ve 15 Temmuz'dan alınması gereken dersler belirtilecektir.

Darbeden Önce
Darbe yapılmadan çok önce, tıpkı 80 darbesi gibi, asayiş ve güvenlikte zaafiyet oluşturmak için farklı terör örgütleri eli ile Türkiye karıştırıldı. PKK, İŞİD ve DHKP-C hiç olmadıkları kadar meskun mahalde ve kırsalda halka, polise ve askere karşı eylemler düzenlediler. Bu terör eylemlerinin bir kısmı şunlar [4]:
  • 5 HAZİRAN 2015 – Diyarbakır’da HDP’nin mitinginde iki ayrı patlama meydana geldi. 7 Haziran seçimlerine 48 saat kala meydana gelen ve IŞİD’in düzenlediği saldırıda 5 kişi yaşamını yitirdi.
  • 20 TEMMUZ 2015 – Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde IŞİD terör örgütü tarafından düzenlenen canlı bombalı saldırıda biri saldırgan 33 kişi hayatını kaybetti.
  • 10 EKİM 2015 – Ankara’da düzenlenmesi planlanan Barış Mitingi öncesi Gar’da IŞİD’in iki canlı bombası kendini patlattı. Saldırıda 101 kişi yaşamını yitirdi.
  • 12 OCAK 2016 – Sultanahmet Meydanı'nda Alman turist kafilesi hedef alındı. IŞİD’in üstlendiği canlı bomba saldırısında 11 kişi hayatını kaybetti.
  • 13 OCAK 2016 – Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde terör örgütü PKK, İlçe Emniyet Müdürlüğü binasını ve çevresindeki lojmanları hedef aldı. Saldırıda 3’ü çocuk 6 kişi hayatını kaybetti.
  • 17 ŞUBAT 2016 – Ankara’da askeri servise PKK’lı teröristin bombalı araçla düzenlediği saldırıda 28 kişi şehit oldu.
  • 13 MART 2016 –  Ankara Kızılay’da yine PKK tarafından bombalı araçla düzenlenen saldırıda 35 kişi yaşamını yitirdi.
  • 19 MART 2016 – İstanbul’un en merkezi yeri olan İstiklal Caddesi’nde IŞİD’li bir canlı bombanın kendini patlatması sonucu 3’ü İsrailli, biri İranlı 4 turist öldü.
  • 12 MAYIS 2016 – Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki Dürümlü mezrasında, bomba yüklü araç patlatılması sonucu 16 kişi hayatını kaybetti.
  • 7 HAZİRAN 2016 – İstanbul Vezneciler’de düzenlenen saldırıda 6’sı polis 12 kişi şehit oldu.
  • 8 HAZİRAN 2016 – Mardin Midyat’ta İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bomba yüklü araçla saldırı düzenlendi, 5 kişi yaşamını yitirdi.
  • 28 HAZİRAN 2016 –  İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali girişinde yaşanan silahlı çatışma sonrası, IŞİD’li 3 farklı canlı bomba eylemcisinin kendini patlatması sonucu 41 kişi hayatını kaybetti.
15 Temmuz öncesi Hendek Operasyonları

FETÖ, bu saldırılar ile devletin zaafiyet içerisinde olduğu ve güvenliği sağlayamadığı görüntüsü vermek istedi. Devlet içerisinde 15 Temmuz öncesi yerleşik olan FETÖ unsurlarının bu saldırıların engellenmemesi için faaliyette bulundukları da iddialar arasında [5]. Bunu teyit eder bir şekilde darbe gecesi FETÖ mensubu darbeci bir albayın ses kaydında söyledikleri tüyler ürperten cinsten [6]: 
"Kadınlar bakın cır cır yapmayın. Ezan okunuyor, lütfen memleket için sala okunuyor. İt kopuğa emanet ettiniz ondan sonra da bu hale geldik. 2 yıldır her gün 5 tane 10 tane polis şehit olurken ne yapıyordunuz. Biz de işte onun gereğini yapıyoruz.
... 
Bakın şimdi ne yapıyorlar biliyor musunuz? Yine Allah kitap diyerek, insanları galeyana getirmeye çalışıyorlar. Hırsızlığını aleni gördünüz ama yine de tuttunuz inandınız, çalıyorlar ama çalışıyorlar dediniz. Aslında belayı kendiniz istediniz maalesef. Allah affetsin. Şu an Silahlı Kuvvetler Türkiye Cumhuriyeti yönetimine el koymuştur."
FETÖ'nun, Güneydoğu Anadolu'da neredeyse bir yıl boyunca süren Hendek operasyonlarında da TSK içerisindeki yapılanmasını kullanarak operasyonu akamete uğratmak istediği ortaya çıktı [7]: 
PKK'nın Şırnak kırsalındaki Besta cephesinde bulunan 300 kişilik terörist grubun başındayken, örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan "Serhat Karayazı" kod adlı Abdulnasır Kaplan'da ifadesinde "Örgütte sürekli paralel bir yapının varlığından söz ediliyordu. Bize gelen 'askere ikinci emre kadar eylem yapmayın' talimatı darbeciler ile PKK'nın bağını gösteriyor. Yani, hendek çatışmaları ile darbe girişimi birbiriyle bağlantılıdır. Amaç devlet otoritesini zayıflatmaktı" dedi.
Darbe öncesi FETÖ yayın organında bir gazeteci NATO'yu Güneydoğu Anadolu'ya müdahale edeceğini yazdı [8]: 
Benzer çatışmaların birkaç ilçeye ve ile yayılması durumunda ya bizzat PKK, NATO'ya çağrı yapar veya NATO, benimsediği yeni konsepte uygun olarak “kriz bölgesi” ilan ettiği Güneydoğu'ya müdahale eder.
Sonuç olarak 15 Temmuz 2016 öncesi tüm şartlar Türkiye aleyhine olacacak şekilde hem içte hem dışta hazırdı. Ancak, plan yapanların planları kendi aleyhlerine ve Türk milleti lehine olacak şekilde o gece değişecekti.

Darbenin Ardından
Darbenin ardından önce Batı komuoyu ve devletleri sessizliğe gömüldü. İlk şoku atlattıktan sonra Türkiye'ye destek açıklamaları geldi. Mutlak bir yenilgi almışlardı. Ancak, FETÖ mensuplarına kucak açmaya ve Türkiye aleyhindeki faaliyetlere destek vermeye devam ettiler. Bu süreçte, sözde tarihi müttefikimiz olan Almanya tam 14 bin FETÖ mensubuna kapılarını açtı [9].

Türkiye 15 Temmuz'dan bölgesinde elini kolunu bağlayan zincirleri kırmak için 4 farklı askeri operasyon yaptı. Bunlar [10]: 
  • Fırat Kalkanı Harekâtı, IŞİD'i Türkiye sınırından uzaklaştırmak, Menbic'i ele geçiren YPG'nin Afrin Kantonu ile Menbic Kantonu'nu birleştirip koridor kurmasını engellemek için yapıldı. Cerablus ve El-Bab Türk ordusu tarafından ele geçirildi. IŞİD Halep'in kuzeyinden çıkarıldı. Menbic-Afrin arası bağlantı kesildi.
  • Zeytin Dalı Harekâtı, PKK/YPG'yi Afrin'den atarak Hatay, Kilis ve Gaziantep sınırlarını güvene almak için yapıldı. Sonuç olarak PKK/YPG Afrin'den çıkarıldı.
  • Barış Pınarı Harekâtı, Suriye'nin kuzeyinde bulunan PKK/YPG'yi Türkiye sınırından uzaklaştırmak için yapıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri, Resulayn, Tel Abyad, Suluk dahil olmak üzere 600 yerleşim yerini ele geçirdi, M4 Karayolu'nun Fırat'ın doğusunda kalan kısmını büyük ölçüde kontrol etti ve 4820 kilometrekare alanda hakimiyet sağladı. Rusya ve ABD ile anlaşmalar yapıldı [11].
  • Bahar Kalkanı Harekâtı, olası yeni bir göçü engellemek ve İdlib'de gerginliği düşürmek için yapıldı. Sonuçta ateşkes yapıldı, çatışmalar ve Türkiye sınırına doğru göç hareketleri durdu. 
15 Temmuz sonrası Barış Pınarı Harekatı

Darbe gecesi ABD'li bazı üst düzey görevlilerin darbe ile ilgili olumlu açıklamalar yapması, darbeyi tezgahlayan FETÖ liderinin ABD'de ikamet etmesi, FETÖ elemanlarının darbeden önce ve sonra Avrupa'da bazı ülkelere sığınmacı olarak gitmesi Türkiye ile Batı ittifakı arasında derin anlaşmazlıklara neden oldu. Bu anlaşmazlıklar halen devam etmektedir.

Darbeden sonra Güneydoğu Anadolu'da misyonerlik faaliyeti yapan ve PKK ile ilişkisi olduğu iddia edilen rahip Brunson krizi ABD ile Türkiye arasını geri dönülemeyecek şekilde açtı. Türkiye uluslararası baskılar ve ABD'nin ekonomik manipülasyonları sebebi ile Rahip Brunson'u ülkesine geri göndermek zorunda kaldı [12]. PKK ve FETÖ’ye casusluk yaptığı iddiasıyla 35 yıl hapis cezasıyla yargılanan papaz Andrew Craig Brunson siyasi baskılar ile salıverildi. Rahip Brunson davası Cumhuriyet tarihinde ilk defa üst düzey bir ABD'li casusun açıktan yargılanıp ceza aldığı dava oldu. 

Türkiye'nin 70 yıllık NATO ve Batı ittifakını gözden geçirmesi gerektiği hem toplum hem de devlet nezdinde daha da belirginleşti. Bu sebeple Rusya ile daha sıkı ilişkiler kuruldu. Ancak, Rusya ile kurulan ittifak da çıkar çatışmaları sebebi ile zaman zaman Suriye'de ya da Libya'da beklediğimiz olumlu etkilere yol açmıyor. Türkiye güvenlik paradigmasını değiştirirken oldukça karmaşık uluslar arası ilişkiler ağında kendine yeni bir rota çizmeye çalışıyor.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile yapılan anlaşma ile Türkiye Akdeniz'deki çıkarlarını korumak için önemli bir adım attı [13]. Bu adım ile Türkiye hem Akdeniz'deki doğalgaz havzalarını çevreleyerek ekonomik haklarını korumayı, hem Kıbrıs'ın güvenliğini sağlamayı hem de Libya'daki petrol anlaşmalarından çıkar sağlamayı hedefliyor. 15 Temmuz sonrası oluşan devlet yapılanması ve stratejisi ile Türkiye nihayet bölgedeki çıkarlarını artık daha sağlam bir zeminde savunmaya kararlı görünüyor. Bu savunma zemininin üstünde farklı ülkeler ile ekonomik, politik ve askeri işbirliklerinin yapılması yer alıyor. 

Sonuç
15 Temmuz 2016, Türkiye tarihinde yalnızca darbe girişimi olarak değil büyük bir ihanet girişimi olarak da hatırlanacak. Yıllarca Türk milletinden topladığı paralarla ve Türk halkının zeki ama genelde fakir ve ilgiye muhtaç çocuklarını bünyesine katarak büyüyen bir örgütün/cemaatin halkın paraları ile alınmış silahları halka karşı kullandığını o gece acı biçimde tecrübe ettik.

15 Temmuz'dan alınabilecek en büyük ders devlete personel alınırken liyakat ve ehliyetin esas olması gerektiğidir. Devlet içerisinde Türk devletinden başka bir devlete, oluşuma ya da bireye itaat eden insanların olmasının devlet ve milletin bekasına çok büyük bir tehdit olduğunu gördük.

15 Temmuz Şehitler Köprüsü

Kökü ülke dışında olan oluşumların Türk milletinin lehine bir eylemde bulunmayacakları da ortaya çıktı. Yıllarca Türk milletini kandıran bu örgüt çirkin yüzünü 15 Temmuz  gecesi göstererek devlet içerisinde şeffaflık, dürüstlük, emniyet, ehliyet ve liyakat gibi değerlerin erozyona uğramaması için gerekli tedbirleri almamız gerektiğini bizlere bir kez daha hatırlattı.

Türk milletinin en büyük hastalıklarından birisi tarihten ders almamaktır. Tarihle övünmeyi marifet bilmek zaafları ve eksiklikleri görmede ciddi bir kayıp olarak milletimize geri dönmektedir. Türk Milli Eğitiminin bir an önce tarihteki yenilgileri, acı ve kayıpları çocuklarımıza öğretecek bir müfredata geçmesi elzemdir. Ders alınmayan tarih, tekerrür etmeye mahkumdur.

Anahtar Kelimeler: 15 temmuz ihaneti, 15 july joup, 15 july gulenist coup, 15 temmuz nasıl oldu, 15 temmuzda kaç polis öldü, 15 temmuzda öldürülen kaç asker vardı, 15 temmuz ihanetinin perde arkası, 15 temmuz psikolojik harp mi, 15 temmuzda kaç vatandaş şehit oldu, 15 temmuz öncesi terör faaliyetleri, 15 temmuz neden oldu, 15 temmuzda abd parmağı var mı, 15 temmuzu abd mi yaptı, 15 temmuz ve erdoğan, 15 temmuzda marmariste neler oldu, 15 temmuz ve sonuçları, 15 temmuzda meclis nasıl bombalandı, 15 temmuz ihanet mi, 15 temmuz ve gülen, 15 temmuz ve pkk, pkk 15 temmuzda türkiyeyi işgal mi edecekti, 15 temmuzda kahraman polisler, ömer halisdemir kimdir, özel harekatın 15 temmuzdaki rolü, mete yarar kimdir, mete yarar darbenin kayıp saatleri, 15 temmuz önlenebilir miydi, 15 temmuz sonrası operasyonlar, 15 temmuzdaki sivil kahramanlar, 15 temmuz neden dönüm noktası, 15 temmuz sonrası türkiye

Kaynakça

Yorumlar