İnsanlığı Bekleyen Tehlike: Biyoteknoloji Savaşı

Son 50 yılda, tarım ve endüstriyel süreçlerde ilerlemeler sağlandı ve tıpta devrim oldu. Moleküler biyoloji ve genetiğin büyük başarıları topluma faydası olan teknolojiler, ancak potansiyel risk olarak da bu teknolojiler aynı zamanda yeni nesil biyolojik silah oluşturmak için kullanılmaktadır. 


Biyolojik bilimler genetik, DNA'nın yapısı ve gen ekleme teknolojilerinin keşfi ile çok hızlı bir şekilde gelişti. Bu gelişme endüstri, tarım ve tıpta sayısız uygulamaya yol açtı. Genetik mühendisliği, genetik materyalin bir organizmadan diğerine yapay olarak değiştirilmesine ve transferine izin veren bir tekniktir. Bu teknoloji tüm dünyada bir gen tarafından üretilen proteini değiştirmek, istenen özellikte organizmaları tasarlamak, ilaç ve endüstriyel kullanımlara kadar değişen uygulamalar için kullanılmaktadır. Son 30 yılda, bu rekombinant teknikler, büyük ölçüde hastalıklarla savaşmak için yeni ilaçların geliştirilmesine odaklanan dinamik bir biyoteknoloji endüstrisi ortaya çıkardı. 

Bu gelişmelerin sunduğu fırsatları elde etmek için, yaşam bilimlerine ayrılan kaynaklar çarpıcı biçimde arttı. ABD, biyolojik araştırmaları Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) ve Ulusal Bilim Kurumu (NSF) bütçeleri aracılığıyla cömertçe finanse etti; özel vakıflar ve ilaç endüstrisi de önemli katkılarda bulundu. Biyoloji tarım bilimleri dallarında her yıl verilen doktora sayısı  istikrarlı bir şekilde arttı; 2001 yılında 6.526 doktora verildi.

Bu sürekli genişleyen araştırma faaliyetleri çok sayıda yeni ilaç geliştirildi. Örneğin diyabet tedavisi için insan rekombinant insülin, hepatit B'ye karşı aşı ve diyabet ilaçları, kanser tedavisi, artrit, multiple skleroz, kistik fibroz, kalp krizi, hemofili ve sepsis içi ilaçlar. İnsan genom bilgisi arttıkça, ilaç ürünleri sadece belirli hastalıklara değil, aynı zamanda belirli kişilere göre uyarlamak bile mümkün olabilir. Bu süreç boyunca, yeni keşifler ve bunların uygulamaları arasındaki zaman gitgide kısaldı. Örnek olarak, bilim camiası çok kısa sürede yeni ortaya çıkan hastalık olan şiddetli akut solunum sendromunun (SARS) sebebi olan koronavirüsü tanımladı.


Biyoteknoloji artık gerçek anlamda küresel bir girişimdir. ABD, Birleşik Krallık, Almanya, İsrail ve Japonya gibi sanayileşmiş ülkeler gelişmiş araştırma altyapısına sahip ilk ülkeler olabilir, ancak diğer ülkeler de bu konuda geniş kapsamlı bir beceri ağına sahiptir. 

Çin, bitki biyoteknolojisinde agresif bir programa sahip ve bu alanda bütçeyi dört katına çıkarmayı planlıyor. Bu yatırım, yurt dışında yaşayan Çinli bilim adamlarını karlı finansal paketlerle ülkeye geri çekmeye çalışıyor. Hindistan, ulusal biyoteknoloji merkezi fonunu üç katına çıkarıp genetiği değiştirilmiş mahsuller ile tarımda verimliliği artırmaya çalışıyor. Singapur uzun yıllardır yabancı bilim adamlarını işe alıyor. Tayvan biyoteknolojiye büyük miktarlarda yatırım yapıyor ve yurt dışındaki vatandaşlarının akademi ve endüstride biyoteknoloji geliştirmek için evlerine dönmesini istiyor.

Teknolojinin İkili Kullanımı

Biyoteknolojinin ikili olarak (iyi ve kötü amaçla kullanım) kullanılması oldukça tartışmalı bir teknik, politik ve toplumsal konudur. Silahların kontrolü ve silahsızlanma dilinde ikili kullanım, askeri amaçlarla da kullanılabilen sivil uygulamalara yönelik teknolojileri ifade eder. BWC'nin "genel amaç maddesi" biyolojik silahların üretimi ve stoklanmasını geliştirmeyi yasaklar, ancak antlaşmaya taraf devletlerin barışçıl amaçlarla veya BW ajanlarına karşı savunma veya koruma sağlamak için araştırma faaliyetleri yürütmesine izin verir. Temel araştırma düzeyinde izin verilen ve yasak faaliyetler arasındaki ayrımı yapmak zordur çünkü biyoteknoloji klasik ikili kullanım ikilemi örneğidir. Örneğin yaşam bilimlerinde insan sağlığı ve refahı için kullanılan süreçler düşman hükümetler ve bireyler tarafından yeni nesil BW ajanları oluşturmak için de kullanılabilir. Bilim adamları için biyoloji, biyoteknoloji, tıp ve tarımda son teknoloji araştırma ve geliştirmedeki bu ikili kullanım durumu hem belirsizlikler hem de etik ikilemlere sebebiyet verir. 

Biyolojik Savaşın Tarihçesi

Biyolojik savaşın tarihçesi güncemizde yer alan "İnsanlık Suçu: Biyolojik Savaş" yazımızda detaylı olarak verilmişti. Biyoteknolojinin kökenleri biyolojik savaşlara dayanır. Tarihin en eski devirlerinde dahi devletler doğanın tahrip edici güçlerinden olan biyolojik ajanları savaşlarda kullanmaktan çekinmemişlerdir. Günümüzde biyolojik savaş yasak olsa da farklı çıkar ve terör örgütlerinin biyolojik ajanları kullanarak yaptıkları terör saldırılarını ibretle ve dehşetle müşahede etmekteyiz.

Bu konuda en büyük tehlike genetik mühendisliği araştırması yapmak için gerekli bilgilerin internetten kolayca erişilebilir olmasıdır. Dahası, kullanılacak ekipman ve gereken uzmanlık dünya çapında bir çok ülkede mevcuttur. Biyoteknolojideki bilgi ve kabiliyetlerin uluslararası erişilebilirliği, yararlı olduğu kadar zararlı araştırma faaliyetlerini yürütme kapasitesinin hem uluslar hem de terörist gruplarda bulunabileceğini ortaya koyuyor. Nitekim Kuzey Kore ve Çin gibi ülkelerin insanlık için tehlikeli biyolojik ajanlar üretebilecek potansiyeli olduğu uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

Sonuç

Teknolojinin hızla geliştiği, değiştiği ve insanları da içine alarak değiştirdiği çağımızda biyoteknoloji dikkatle izlenmesi ve takip edilmesi gereken bir alan olarak ortaya çıkıyor. Aşılar, besinler, virüsler, bakteriler ve ilaçlar yani çevremizdeki neredeyse tüm biyolojik varlıklar biyoteknolojinin nesnesi olmuş durumda. Son yıllarda insanı da nesne yapmak üzere harekete geçmiş çıkar grupları insan 2.0 gibi büyük! ve tehlikeli hedefler koyup insanın biyolojik varlığını değiştirmekten söz etmektedirler. Yaratılışa, varlığa ve tabiata yapılan her müdahale uzun vadede insanlık için geri dönülemez felaketlere yol açabilir. 

Gen mühendisliği ve biyoteknolojideki gelişmeler ahlaki ve insani değerleri gelişmiş ilim ve bilim adamları tarafından kontrol edilmeli ve denetlenmelidir. Bu konuda uluslararı bir organizasyon kurulup gerekli denetimler sağlanmalıdır. Kötü niyetli devletler ve örgütler eli ile insanlığın sonunu getirecek bir felaketin önünü almak ancak bu şekilde mümkün olabilir.

Terimler

BWC: Biological and Toxin Weapons Convention

Anahtar Kelimeler

Kaynakça

Yorumlar