Milli Güvenliğin Teminatı: İlaç Üretimi

İlaç, tababette kullanılan en önemli sağlık araçlarından biri. İlacın yokluğu durumunda neler olacağını Saddam Hüseyin döneminde Irak halkına uygulanan ambargoda gördük. On binlerce çocuk, genç ve yaşlı ilaç yokluğu sebebi ile vefat etti [1].

Ülkemizde ilaç üretiminin tarihi Osmanlı devletine kadar, hatta daha öncesine uzanıyor. Endüstriyel seviyede üretimin ise tarihi daha kısa. Kriz, savaş ve yokluk zamanlarında ülkeler arasında ilaç, aşı ve medikal malzeme konusunda getirilen kısıtlamaları Covid-19 döneminde gördük.


Aşı güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu Covid-19 döneminde tanık olduk. Güvenlik; yalnız ilaç ve aşı tedariği değil, aynı zamanda içerik denetlemesidir. Bunun ne kadar önemli mRNA aşılarının yan etkileri çıktıktan sonra anlayan otoriteler Türk halkının önemli bir kısmını dolaylı olarak kobay yapmış oldu.

Pandemi döneminde tekrarlanan hataların tekrarlanmaması için yazmaya başlanılan "Milli Güvenliğin Teminatı" yazı serisine ilaç üretimi devam ediyoruz. Bu konuda yazılan ilk yazı için bkz. "Milli Güvenliğin Teminatı: Aşı Güvenliği".

İlaç üretimi ve tedariğinin ne kadar önemli olduğunu anlamak için 2018 yılında yaşadığımız borç krizini hatırlamakta fayda var. ABD'nin Ankara Büyükelçisi David M. Satterfield Amerikan-Türk Konferansı'nda yaptığı konuşmasında, Türkiye'nin ABD'li ilaç şirketlerine 2,3 milyar dolar borcu olduğunu ve borcun ödenmemesi durumunda Türkiye'ye ilaç satımının durdurabileceğini açıkladı [2].

Geçmişten Günümüze İlaç Endüstrisi

20.yy’da ilaç endüstrisinin temelleri, ilaç üretimlerinin laboratuvarlarda yapılmaya başlanmasıyla atılmıştır. 1950’den sonra ilaç endüstrisinde modern ve yerli ilaç kuruluşları yer almaya başlamıştır. 1954 yılında, 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu çıkarıldı. 6224 sayılı kanunla birlikte yabancı ilaç kuruluşları Türkiye’deki ilaç pazarında daha çok pay almaya başlamıştır [3]. 

Antibiyotik ilaçlar ve diğer kullanıma hazır ilaçların üretimine, 1950’den sonra, Türkiye’de hızla ilerlemiştir. 1952 ve 1972 yılları arasında, ilaç ham madde üretimine başlanmıştır ve % 95 oranında yerli ilaç üretimi karşılanmıştır. 1963’te, Japonya, Kuzey Amerika, Avrupa’daki ülkeler haricinde Türkiye ilaç üretim sanayinde tüm ilaç üretimi yapan ülkelerle karşılaştırıldığında ön sıralarda yer almaktadır. 

Türkiye İlaç Sektörü 

Türkiye İlaç Sektörü incelendiğinde gelişmiş bütün ülkelerde olduğu gibi bazı ürünlerin nihai ürün şeklinde ithal edildiği görülmektedir. İthal edilen ilaçlar ise genellikle yeni ve yüksek teknoloji gerektiren, biyoteknolojik olarak üretilen, implante edilen ilaçlar, yeni ilaç taşıyıcı sistemler, aşılar, kan ürünleri, değiştirilmiş salım özelliği gösteren ilaçlar, insülin, kanser ilaçları, bazı hormonlar, radyonüklidler, bazı oftalmolojik preparatlar ve antidotlardır. Üretim genellikle jenerik/eşdeğer ilaçlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Ayrıca, ilaç etken madde üretimi de yapılmaktadır [4].

Dünya standartlarında üretim kapasitesine sahip olmasına rağmen Türkiye İlaç Sektörü, dünya
pazarında yeterli rekabet gücüne ulaşamamıştır. Türkiye ilaç pazarı 2019 yılında yaklaşık 41 milyar TL’e ulaşmıştır. İlaç sektöründe 2019 yılında ithalat yaklaşık 5,3 milyar ABD doları, ihracat ise yaklaşık 1,3 milyar ABD doları olarak gerçekleşmiş olup ihracatın ithalatı karşılama oranı %24’tür [4].

2019 itibariyle Türkiye reçeteli ilaç pazarı dağılımı değer bazında (TL) incelendiğinde, pazarın yaklaşık %66’sının yenilikçi/referans ilaçlar; yaklaşık %34’ünün eşdeğer/jenerik ilaçların oluşturduğu görülmektedir. Kutu bazında ise pazarın yaklaşık %61’ini eşdeğer/jenerik, %39’unu yenilikçi/referans ilaçlar oluşturmaktadır. Türkiye ilaç pazarı, ithal ürünlerde yoğunluklu olarak yenilikçi/referans, yurt içinde üretilen ürünlerde ise ağırlıklı olarak eşdeğer/jenerik ilaçlardan oluşmaktadır [4]. 

2019 yılı itibariyle Türkiye ilaç pazarının kutu bazında yaklaşık %88’i (2 milyar kutu), değer bazında ise %52’si (21 milyar TL) ülkemizde üretilmektedir. Ancak, bazı ilaçlar, ileri teknoloji gerektirdiği için yalnızca dünyadaki belirli merkezlerde üretilebilmektedir. Ayrıca, ülkemizde tüketimi az olan ve üretimi ekonomik olmayan bazı ilaçların üretimi de yapılmamaktadır [4].

Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiyenin-ilac-sektoru-ihracati-1-9-milyar-dolara-ulasti/2220742

DIŞA BAĞIMLILIK

Son 10 yılda Türkiye ilaç için dışarıya 60 milyar dolar harcadı. Sadece ilaçtan bahsediyoruz. Yüzde 85 de tıbbi cihazda cari açığımız var. Yıllık 4 milyar dolarlık pazar var, yüzde 85' i doğrudan dışarıya  gidiyor [5].

İthal ilaç harcamaları son 14 yılda yüzde 81 arttı. 2020 yılında 1,8 milyar dolarlık ilaç sektörü ihracatında Türkiye’nin toplam ihracattaki payının yüzde 1 oldu. Yerli üretim ilaçlarının 2002 yılında yüzde 66 olan pazar payı 2020’de yüzde 50’ye geriledi. Yerli ilaçların hammaddesinin yüzde 80’i ise ithaldir [6].

Dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan sektör olan ilaç ve biyoteknoloji sektörünün 2020 yılındaki Ar-Ge harcamaları 198 milyar dolar iken; Türkiye’de ise 2019 yılında eczacılık ürünlerinin imalatında Ar-Ge harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 27 azalarak 424 milyon TL’ye geriledi [6]. 

2,3 milyar dolarlık tıbbi cihaz ve malzeme pazarının yüzde 85’i ithaldir. Yerli firmaların dünya cihaz pazarındaki payı sadece yüzde 1'dir. Kamu ve üniversite hastanelerinin tıbbi cihaz sektörüne borcu 19 milyar TL’ye ulaştı. Hastaneler borçları nedeniyle tıbbi cihaz bakım onarımı ve malzeme alımı yapamadıkları için ameliyatlar durduruluyor [6]. 

Yerli firmalara kamu ödemeleri yapılmayıp çok uzun süreler bekletilirken, yabancı firmalar ülkelerinin devlet düzeyinde korunması ile ödemelerini tahsil edebilmektedir. Yerli firmaların ayakta kalma şansı kur ve finansman dengesizlikleri ile her geçen gün daha da azaltılmaktadır [6].

DEĞERLENDİRME

İlaç sanayi Türkiye’de kurulan ilk endüstrilerden biri olmasına rağmen uzun yıllar gelişme gösterememiştir. Ülkemiz için ekonomik ve stratejik önem arz eden sektörde, 1984 yılında uygulamaya konulan yasal düzenlemeler ve teşvikler yatırımları önemli ölçüde artırmış, sektör 1990’lı yıllarla birlikte büyüme trendi içerisine girmiş, özellikle 2001 krizinden sonra büyüme hız kazanmıştır. İlaca patent korumasının getirilmesi (1999), Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın hayata geçirilmesi (2003), ilaçta referans fiyat uygulamasının getirilmesi (2004), devletin kamu hastanelerine ilaç temininden çekilmesi, SSK İlaç Fabrikası'nın kapatılması, düzenlenen yeni ilaç protokolleri ve pazarın büyümesi Türkiye ilaç endüstrisinin büyümesine önayak olmuştur [7]. 

SONUÇ

Dünyada ve Türkiye’de ilaç sektörünün stratejik ve ekonomik yönden önemi büyüktür. Türkiye’de ilaç endüstrisini öncelikle bölgesel daha sonra küresel ilaç üretim merkezi durumuna getirmek için üretim kapasitesi ve teknolojilerinin etkin şekilde kullanılması gerekmektedir.

Türkiye’de kamu harcamalarının artmasıyla birlikte, nüfusun hızla artması, demografik yapının değişmesi, yaşam sürelerinin uzaması, sağlık turizmine talebin artmasının sonucunda ilaç sektöründe büyüme olacaktır. Bu nedenlerden dolayı, gelecek yıllarda, ülkemizde sağlık sektörüne ve ilaca duyulan talep artacak ve yatırımlar çoğalacaktır [3] 

Türkiye’de ilaç sektöründe harcamaların ve Ar-Ge çalışmalarının arttırılması, ilaçların etken maddelerinin üretiminin arttırılarak ithalatın azaltılması, yerli üretimin teşvik edilmesi ve yeni ilaçların geliştirilmesi, üretiminde ileri teknoloji gerektiren ilaç çeşitlerinde dışa bağımlılığın azaltılması, devletin ilaç firmalarına destek sağlaması ile ilaç sektörünün gelişimi hız kazanacak aynı zamanda ilaç ihracatının artmasıyla, dış ticaret açıklarının kapatılmasını sağlayacaktır

KAYNAKÇA

[1] https://www.ttb.org.tr/TD/TD112/24.php

[2] https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-54284475

[3] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2363194

[4] https://www.sanayi.gov.tr/assets/pdf/plan-program/IlacSektorRaporu(2020).pdf

[5] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1633353

[6] https://www.titck.gov.tr/haber/ilacta-hedef-disa-bagimliligi-bitirmek-20-14-2014-27122018173626

[7] https://www.gazeteduvar.com.tr/acikel-ilacta-ortalama-fiyat-2015ten-2020ye-yuzde-157-artti-haber-1553351


Yorumlar